ÎMÂNININ GİTMESİNE SEBEB OLAN ŞEYLER KIRK [40] KADARDIR:
Mü’minlere eziyyet etmek.
Münâfıklık, iki yüzlülük.
Müslimân ve sâlih olan mahrem akrabâyı ziyâreti terk etmek.
Mü’min kardeşine üç günden fazla kin tutmak.
Münkeri (harâm) işliyeni görüp de, gücü yetdiği hâlde, nehy etmemek.
Bid’at sâhibi olmak. Ya’nî i’tikâdı bozuk olmak.
Büyük günâh işlemeğe devâm etmek.
Bir kimseyi tecribe etmeden, iyi demek.
Bıyıklarını sünnet mikdârından ziyâde fazla uzatmak.
Kendisini beğenmek.
Komşusuna eziyyet etmek.
Karısının, kızının başı, kolları, bacakları açık, süslü, kokulu sokağa çıkmasına ve kötülerle görüşmesine râzı olmak.
Ni’met-i islâmdan şükrünü kesmek.
Nemâzda, beş yerde, ta’dîl-i erkânı terk etmek.
Nemâzı ehemmiyyetsiz sanıp, öğrenmesine ehemmiyyet vermemek.
Allahü teâlânın sevdiği kimseyi sevmemek ve islâmiyyet’i bozmak için uğraşanları sevmek.
Anaya babaya âsî olmak.
Âhırete îmânsız gitmekden korkmamak.
Za’îf îmân
Zulm etmek.
Zinâya devama etmek.
Doğru olsa bile, çok yemîn etmek.
Dokuz a’zâsını doğru yoldan çıkarmak.
Dünyâ umûru için, çok gazaba gelmek, sinirlenmek.
Hased etmek, din kardeşini çekememek.
Hamr [şerâb] ve fazlası serhoş eden her içkiyi içmek.
Erkekler ipek giymek.
Ezânı sünnete uygun okumamak ve sünnete uygun okunan ezânı işitince saygı göstermemek.
Sünnet üzere okunan ezân-ı Muhammedîyi dinlememek.
Sihrbazlık, büyü yapmak.
Ucb, ya’nî ilm ve amelim çokdur demek.
Ulemâdan kaçmak.
Yalanda ısrâr etmek.
Yalan yere evliyâlık ve din bilgisi satmak.
Günâhını unutmak.
Gıybet etmekde ısrâr etmek.
Öğünmek için elbisesinin kollarını ve eteklerini fazla uzatmak.
Livâtada bulunmak.
Üstâdının islâmiyyete muhâlif olmayan sözünü yapmamak.
Ribâ, fâiz almak ve vermek.
Ezberleme Formülü:
5 |
M |
4 |
B |
3 |
KNAZD |
2 |
HESUYG |
1 |
ÖLÜR |
Îmân üç kısmdır:
Îmân-ı taklîdî, farzı, vâcibi, sünneti, müstehabı bilmez. Anasından, babasından işitdiği gibi, inanır ve gördüğü gibi ibâdet yapar.Bu gibilerin îmânından korkulur.
Îmân-ı istidlâlî, farzı, vâcibi, sünneti, müstehabı ve harâmı hem bilir ve hem islâmiyyete uyar. İnanılacak şeyleri hem bilir, hem bildirir. Bu gibilerin îmânı kuvvetlidir.
Îmân-ı hakîkî, cümle âlem bir yere gelse, hepsi Rabbi inkâr etseler, o etmez. Ve kalbine aslâ şek ve şübhe gelmez. Onun îmânı, enbiyâ îmânı gibidir.
Ve dahî, îmân iki nev’dir.
Îmân-ı hılkî, ahd-i mîsâk vaktinde, kulların BELÂ (Evet) demeleridir.
Îmân-ı kesbî, bulûğdan sonra edilen îmândır.
Îmân, farz-ı dâimdir.
Ve dahî, îmân beş kal’anın içinde hıfz olunur.1- Yakîn.2- İhlâs.3- Farzları edâ ve harâmlardan ictinâb.4- Sünnete yapışmak.5- Edebi hıfz etmek, gözetmekdir.
Her kim, bu beş şeyi hıfz ederse, îmânını hıfz etmiş olur.